8 Aralık 2012 Cumartesi

En Anlamlı Hediyem...

Herkese merhaba

Bugünkü yazacağım postun konusu biraz eski.. Bundan dolayı uyarıyorum biraz uzun bir post olacak. Umarım sıkılmazsınız... 


" 03 Nisan Salı 2012 "

Yani ameliyattan sonraki 4. günüm Cerrahi Servisinde. Her sabah olduğu gibi bu sabahta cerrahım Bilgi Bey erkenden odama geldi. Gecemin nasıl geçtiğini, herhangi bir sorun olup olmadığını -ateş, bulantı ve kusma gibi- sordu. İyiyim hatta ilk defa dün akşam çorba içtim söylediğiniz gibi ve bundan dolayı geceyi gayet rahat geçirdim dedim. Sevindi ve çok zayıf olmana rağmen çabuk toparladın dedi. :) Neyse efendim..

Öğlenden sonra yani çorbamı içip, gelen sebze yemeğini yedikten sonra koridorda birkaç defa yürüyüş yaptık annemle ve odama giyince " Ben çok yoruldum biraz yatıcam dedim " Annemde; tamam dedi ve ben yattım.

Uyandığımda saat 17:40 falandı yanlış hatırlamıyorsam ve benim şiddetli ağrım vardı. Önce lavaboya gittim belki gaz sıkışmış olabilir falan diye ama yok bir faydası olmadı. Ve ben gittikçe kötü oluyordum. Hemen servisin baş hemşiresi Sevdan Hanımı çağırdı annem ve şu anki durumumu söyledi. Zaten görünen köy kılavuz istemez hesabı hemşire hanım beni görünce koca bir torba serumu kaptığı gibi getirdi. İçine sapsarı bir ilaç ve başka şeylerde kattı. Şimdi bunu hızlıca açıcam hemen rahatlatır seni dedi. 1 saat geçti. 2 saat geçti ve bende hala tık yok :/  Cerrahımın asistanını aradılar, kadın acildeymiş. Hemen koşarak odama geldi, benim korkudan tir tir titrediğimi ve ağladığımı görünce hemen Batın USG istedi. Hastanede yattığım ve acil çekilmesi istendiği için hemen ultrasonla bakıldı. Çok şükür şüphelendikleri gibi Apandisit, fıtık, iç dikişlerden sıvı sızması gibi şeyler yoktu bu sevindiriciydi ama ya bu beni mahveden ağrının sebebi neydi? :(

Asistan Tülay Hanım, cerrahım Bilgi Beyi aradı. Yapılan acil kan tahlilinin ve ultrasonun sonucunu telefonda söyledi. Bu ağrının sebebi malesef yoğun gaz sıkışmasıymış. Henüz yeni ameliyatlı olduğum içinde lavman veya laksatif ilaçları vermek istemediklerini söylediler. Bol bol sıcak içecekler içicem -rezene,çay v.s. gibi- ve koridorda yürüyüş yapıcam. Rezene içtim hemen ve biraz yürüyüş yaptık annemle yine.. Ama çok çabuk yorulduğum içinde pek fazla yürüyemedim :( neyse..

Saat 20:45 gibi ateşim çıkmaya ve tansiyonum düşmeye başladı. Hemen minik minik 3 şişe ateş düşürücü, ağrı kesici getirildi. Hepsi de arka arkaya takılacaktı çünkü ateşim 39,7'ye çıkmıştı bir anda. Sabah sevinmiştik ateşim çıkmadan atlattım diye ama sanırım büyük konuştuk ki, akşamına ateşim çıktı. Bu minik şişeler çok yavaş veriliyordu diğer serumlar gibi hızlıca açmadılar nedense :/ 

1. şişe bitmişti ve bende bu arada lavaboya gideyim diye kalkmıştım. Tam lavabonun kapısını açacaktım ki, odamın kapısı Sürpriiizzz diye açıldı. Annem ve babamdan sonra ilk sırada gelen en değerlilerim Melody ve S. abicik karşımdalar :) şok geçirdim resmen kaldım bir iki saniye öylece. Çünkü aramadılar, mesaj atmadılar gelicez diye.. Meğer sürpriz yapmak istemişler :) hakikaten güzel bir sürpriz oldu, yüzüm bir anda aydınlanıverdi. Ayakta bekleyemediğim için ben hemen lavaboya girdim. Çıkınca annem beni yatağıma yatırdı ve Melody'm ile S. abiciğin yanına gitti. Bu arada nöbetçi hemşiremiz geldi ateşimi ölçtü ve henüz düşmediğini ilacın 2. şişesini takacağını söyledi.


Sanırım 1 saat sonra falan odamın kapısı açıldı. Annem elinde bir kutu ile yanıma geldi. Bu arada Melody ve S. abicik kapıdalar.. Odaya girmeleri enfeksiyon riskinden dolayı yasaktı. Sağolsunlar zaten hiç girelim diye zorlamadılar bile öyle dakikalarca kapıda beklediler. 

Melody'm; Aç bakalım beğenecek misin? dedi. 

Hem yorgun, hem heyecanlı, hemde en sevdikleriklerimi gördüğüm için mutlu bir halde gelen kutuyu açtım. O paketin içinden çıkan kutunun dışını görünce zaten boğazıma birşey düğümlendi sanki ne konuşabildim, ne gülebildim o derece.. 

Size kutunun üstünün resmini çekemedim çünkü resimler falan vardı. Ama kısaca şöyle anlatayım; 

Melody'm ile ilk tanıştığımız gün çektiğimiz fotoğrafların hepsini printerdan çıkartmış. Kutunun üstüne yapıştırmış ve onların üstüne de şeffaf yapışkanlı bir kaplama ile kaplamış. Sonra da en sevdiğim renk olan pembe bir kurdele ile bağlamış güzelce.. Kutunun içi ise;



Bu güzelliklerle doluydu. :) 







Bunlar haricinde bir tanede cam çerçeve vardı. İçinde üçümüzün resminin olduğu..



Biliyorum pek belli olmuyor ama artık idare edin ;)

Veee bir tane de albüm vardı. Yine içinde Melody, S. abicik, ben ve ortak arkadaşımız Ö.'nün resimlerinin olduğu.. Ama albümün ilk sayfasında tabiki yine biz 3 Silahşörlerin fotoğrafı yer alıyordu. :)






Ve benim için çok anlamlı 2 tanede not vardı. Birisi Melody'den birisi S. abicikten.. Onlar gittikten sonra okudum gözyaşlarım eşlik etti bana. 

Siz ikiniz benim dünyamsınız. Aldığım nefesimsiniz adeta.. Sizsiz bir dünyada yaşamayı asla, asla düşünemem. 

Abi$kommm; Melody ile iyiki sevgili oldun. Nişanlandın ve evlendin. İyiki tanıştırdın bizi.. Dünyanın en harika insanıyla tanışmış oldum bende senin sayende :)  teşekkür ederim.

Melody'm; Benim diğer yarım. Ablam, kardeşim, sırdaşım, dert ortağım, Güzin ablam ve kan kardeşim :) Senin için ne söylesem, ne yapsam az biliyorum. Bu cümleler bile senin bendeki olan değerini asla anlatamaz. Kısacası herşey için çok ama çoook teşekkür ederim. 

En kötü anımda yine yanımdaydınız, canımın yanmasından dolayı asılan yüzümü güldürmeyi yine başardınız. O benim için değerli kutucuğu hastaneden gelir gelmez odama koydum :) resimlerimizi de salonumuzun baş köşesine.

Her ikinizi de çok seviyorum...



                                 Sevgiler Desire

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin 2

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...